Dünyada Tek Bir İnsan Kalsaydı
Dünyada tek bir insan kalsaydı ne olurdu? Bu soru, kıyamet senaryolarının meraklıları tarafından sıkça sorulan ve hayal gücünü zorlayan bir soru. Peki, gerçekten de böyle bir durumda son kalan insan hayatta kalabilir miydi? Bu sorunun cevabı, son kalan insanın kim olduğuna, nerede yaşadığına, nasıl tek kaldığına ve hangi kaynaklara sahip olduğuna bağlı olarak değişebilir. Bu yazıda, bu soruya olası cevaplar vermeye çalışacağız.
Öncelikle, dünyada tek bir insanın kalmasının nedenini belirlemek gerekir. Eğer bir hastalık, virüs veya doğal afet gibi ani ve şiddetli bir olay sonucunda tüm insanlar ölmüşse, son kalan insan dünyanın mevcut altyapısından yararlanmaya devam edebilir. Elektrik, su, internet, ulaşım gibi hizmetler bir süre daha çalışırken, son kalan insan boşta kalan marketlerden yiyecek ve su toplayabilir, araç kullanabilir, evinde veya başka bir yerde konforlu bir şekilde yaşayabilir. Ancak bu hizmetlerin çoğu bakım gerektirdiği için uzun süre dayanmayacaktır. Elektrik kesintileri, yangınlar, sel baskınları, çöken binalar gibi sorunlar yaşanabilir. Ayrıca son kalan insanın psikolojik olarak yalnızlıkla baş etmesi de zor olacaktır.
Eğer dünyada tek bir insanın kalmasının nedeni daha yavaş ve uzun süreli bir olay ise, örneğin nükleer savaş, iklim değişikliği veya zombi salgını gibi, son kalan insanın durumu daha zor olacaktır. Çünkü bu durumda dünyanın altyapısı büyük ölçüde tahrip olmuş veya işlevsiz hale gelmiş olacaktır. Son kalan insan elektrik, su, internet gibi hizmetlere erişemeyecek, yiyecek ve su bulmakta zorlanacak, radyasyon, hastalık veya saldırgan hayvanlar gibi tehlikelerle karşılaşabilecektir. Bu durumda son kalan insanın hayatta kalması için kendine güvenli bir sığınak bulması, avlanma, balık tutma, tarım yapma gibi becerileri öğrenmesi ve kendini savunabilecek silahlar edinmesi gerekecektir.

Son olarak, dünyada tek bir insanın kalmasının nedeni önemli olmaksızın, son kalan insanın kim olduğu ve nerede yaşadığı da önemli faktörlerdir. Eğer son kalan insan sağlıklı, genç ve eğitimli birisi ise hayatta kalma şansı daha yüksek olacaktır. Eğer son kalan insan yaşlı, hasta veya engelli birisi ise hayatta kalma şansı daha düşük olacaktır. Aynı şekilde eğer son kalan insan ılıman iklimli ve kaynak bakımından zengin bir bölgede yaşıyorsa hayatta kalma şansı daha yüksek olacaktır. Eğer son kalan insan soğuk veya sıcak iklimli ve kaynak bakımından fakir bir bölgede yaşıyorsa hayatta kalma şansı daha düşük olacaktır.
Sonuç olarak, dünyada tek bir insan kalsaydı ne olurdu sorusunun kesin bir cevabı yoktur. Ancak olası cevaplar vermek mümkündür. Bu cevaplar son kalan insanın kim olduğuna, nerede yaşadığına, nasıl tek kaldığına ve hangi kaynaklara sahip olduğuna göre değişir. Ancak genel olarak son kalan insanın hayatta kalması çok zor olacaktır. Çünkü insanlar sosyal varlıklardır ve başka insanlara ihtiyaç duyarlar. Hem fiziksel hem de psikolojik olarak yalnız kalmak insanı zorlayacaktır. Bu nedenle dünyada tek bir insan kalmak istemeyeceğimizi söyleyebiliriz.
Ben Olsaydım
Eğer ben dünyada son kalan insan olsaydım öncelikle hayatta kalmak için gerekli olan yiyecek, su, barınak gibi ihtiyaçlarımı karşılamaya çalışırdım. Dünyanın neresinde yaşadığıma bağlı olarak, bu ihtiyaçlarımı farklı şekillerde sağlayabilirdim. Örneğin, ılıman iklimli ve kaynak bakımından zengin bir bölgede yaşıyorsam, tarım yapabilir, meyve ve sebze yetiştirebilir, hayvan besleyebilir veya avlanabilir, suyu doğrudan içebilir veya kaynatabilir, evimi doğal malzemelerden yapabilirdim. Ama soğuk veya sıcak iklimli ve kaynak bakımından fakir bir bölgede yaşıyorsam, yiyecek ve su bulmakta zorlanabilirdim. Bu durumda konserve veya paketli gıdaları arayabilir, suyu filtreleyebilir veya damıtabilir, evimi daha sağlam ve izole edilmiş malzemelerden yapabilirdim.
Hayatta kalmak için gerekli olan ihtiyaçlarımı karşıladıktan sonra, kendimi eğlendirmek ve öğrenmek için farklı aktiviteler yapabilirdim. Örneğin, kitap okuyabilir, müzik dinleyebilir, film izleyebilir, oyun oynayabilir, resim yapabilir, şiir yazabilir, spor yapabilir veya meditasyon yapabilirdim. Ayrıca dünyayı keşfetmek için seyahat edebilir, farklı kültürlerin izlerini arayabilir, doğal güzellikleri görebilir veya hayvanlarla iletişim kurmaya çalışabilirdim.

Ancak bunların hiçbiri beni yalnızlıktan kurtaramazdı. Çünkü her insan gibi bende sosyal bir varlığım ve başka insanlara ihtiyaç duyuyorum. Hem fiziksel hem de psikolojik olarak yalnız kalmak insanı zorlayacak bir durumdur. Bu nedenle dünyada tek kalan bir insan olarak yaşamak çok sıkıcı ve acı verici olacaktır. Bu yüzden belki de kendime yeni bir arkadaş bulmaya çalışırdım. Belki de bir hayvanla dost olur, ona isim verir, onunla konuşur ve ona bakardım. Belki de kendime yeni bir aile kurmak için klonlama veya genetik mühendisliği gibi yöntemleri denemeye çalışırdım.
İlk İnsan ve Son İnsan
Dünyaya gelen ilk insan ve dünyada kalan son insan arasındaki farkları karşılaştırmak için, öncelikle bu iki kavramı tanımlamak gerekir. İlk insan, modern insanın (Homo sapiens) atalarından biri olan ve yaklaşık 300 bin yıl önce Afrika’da ortaya çıkan bir insansı türüdür. Dünyada kalan son insan ise, gelecekte yaşanabilecek bir felaket ya da yok oluş sonucunda hayatta kalan tek Homo sapiens bireyi olarak varsayılabilir.
İlk insan ve dünyada kalan son insan arasındaki farklar, hem fiziksel hem de kültürel açılardan incelenebilir. Fiziksel olarak, ilk insanın kafatası şekli, kaş çıkıntısı ve beyin hacmi günümüz insanından farklıydı. İlk insanın kafatası daha uzun ve dar, kaş çıkıntısı daha belirgin ve beyin hacmi daha küçüktü. Dünyada kalan son insan ise, günümüz insanının fiziksel özelliklerine sahip olacaktır. Ancak, yaşadığı çevre koşullarına göre bazı adaptasyonlar geliştirebilir. Örneğin, soğuk bir iklimde yaşarsa vücut yüzey alanını azaltmak için daha kısa ve tombul, sıcak bir iklimde yaşarsa vücut ısısını kaybetmek için daha uzun ve zayıf olabilir.
Kültürel olarak, ilk insan ve dünyada kalan son insan arasındaki farklar daha belirgindir. İlk insan, basit taş aletler yapabilen ve ateşi kontrol edebilen bir topluluk içinde yaşamıştır. Dil yeteneği geliştirmiş ancak yazılı bir kültür oluşturmamıştır. Sanat, siyaset gibi karmaşık kültürel unsurlar henüz gelişmemiştir. Dünyada kalan son insan ise, modern insanın sahip olduğu tüm kültürel mirası bilmekle birlikte, bunları uygulamakta zorlanacaktır. Tek başına yaşadığı için sosyal ilişkiler kuramayacak, yazılı kaynaklara erişemeyecek, sanat ve eğlence faaliyetleri yapamayacaktır. Hayatta kalma mücadelesi verirken, kültürel değerlerini yitirebilir.
Sonuç olarak, ilk insan ve dünyada kalan son insan arasında hem fiziksel hem de kültürel açılardan büyük farklar vardır. Bu farklar, evrim süreci ve çevresel etmenler tarafından belirlenmiştir. İlk insan, modern insanın evriminde önemli bir basamak oluştururken, dünyada kalan son insan ise modern insanın yok oluşunun sembolü olabilir.
Kaynakça
https://onedio.com/haber/dunya-uzerinde-yalnizca-tek-bir-insan-kalsaydi-neler-olurdu-991464
https://www.zovovo.com/dunyada-tek-insan-siz/
https://www.muhalif.com.tr/haber/dunya-uzerinde-yalnizca-tek-bir-insan-kalsaydi-neler-olurdu-146452
https://www.bbc.com/turkce/haberler-dunya-40198320