top of page

YAZARLARIN TUHAF YAZMA ALIŞKANLIKLARI

  • Friedrich Schiller, çalışma masasının çekmecesinde elma bulundururmuş. Yemek için değil yalnız. Çürümeye bırakırmış. Zira çürük elma kokusu kendisine yazma ilhamı veriyormuş. Yazmak için gece olmasını beklermiş. Sabaha kadar yazarmış, uykusu gelmesin diye de ayaklarını soğuk su dolu bir leğene sokarmış.




  • Balzac, akşam 10’da yatıp gece 2’de uyanır, öğleden sonra geç saatlere kadar yazar, gün boyu kızarmış ekmek yer, elli fincan kadar da kahve tüketirmiş.




  • Alexander Dumas’nın renkli dosya kâğıdı tutkusu varmış. Şiirlerini sarı renkli kâğıda, makalelerini pembe kâğıtlara, romanlarını ise maviye yazarmış. İnanılmaz derecede hızlı çalışırmış. “Maison Rouge Şövalyesi” adlı romanının ilk cildini üç günde yazıp bitirmiş. Sırrını ise şöyle açıklamış: “Kural olarak, bir kitaba bitene kadar başlamam”.




  • Charles Dickens için yürümek çok önemliymiş. Ama öyle salına salına değil. Londra sokaklarında saatte 7.7 km gibi bir hızdan söz ediliyor. Yazma sancılarının üstesinden bu tempolu yürüyüşlerle gelirmiş. Bir arkadaşına yazdığı mektupta şöyle demiş: “Eğer hızlı ve uzağa yürümeseydim patlayıp yok olurdum herhalde”.




  • En ilginç alışkanlıklardan biri de Colette’e ait. Yazmaya başlamadan önce Fransız buldoğu Souci’nin kürkünü incelermiş. Yazmaya hazır olana kadar köpeğin sırtından pire ayıklarmış. Sinek öldürmek de onu yazmaya hazırlayan bir başka alışkanlığıymış.




  • Virginia Woolf, ressam olan kız kardeşi ayakta resim yaptığı için, kendi uğraşını onunkinden üstün hissetmesin diye, ayakta yazmayı tercih edermiş. En sevdiği mürekkep mormuş. Mektuplarını, günlüklerini, el yazması taslaklarını hep mor mürekkeple yazmış.











Kaynakça

milliyet.com

aliexpress.com

wikipedia.org

tamadres.com

tablocu.com

guvensanat.com

shutterstock.com

thoughtco.com

freepngclipart.com

Etiketler:

bottom of page